Çocuk İsteyen Polikistik Over Sendromluların Tedavisi  Polikistik Over Sendromu (PKOS) olan bazı kadınlarda, önemli sorunlardan biri de çocuk olmasındaki zorluktur. Ancak bu hastaların hepsi için geçerli değildir. Yani Polikistik Over Sendromu olan her kadının çocuğu olması için tedavi gerekmez. Pekçok PKOS’lu hastalarımız tedavisiz gebe kalabilmektedir. Çok ağır PKOS olan bir hastam, hastalığı ile ilgili olarak gerek internet ve gerekse çevreden edindiği yanlış bilgiler sonucunda , gebe kalamayacağına inanmış. Nişanlılık döneminde bu rahatlık sonucunda istek dışı gebe kaldı. Çocuğunu aldırmak istedi, bu çiftin belki de tek gebelik şansı olabileceği düşüncesiyle, bir araştırma yapalım dedim. Eşini de kontrol etmek istedim. Yapılan test sonucu eşinin spermleri çok çok kötü geldi. Bu durumda eşinden dolayı bir daha gebe kalamayacağını ve doğurması gerektiğini ifade ettim. Düğün tarihlerini öne aldılar ve sonuçta sağlıklı bir erkek bebek doğurdu. Bu hastalarda sorun yumurtlama olmamasıdır (anovülasyon). Yumurtlama olmayan kadınların, %75 gibi çoğunluğunda, etken PKOS’dur. Bundan başka gebelik oluştuğunda da ilk 3 ayda düşük olasılığı %30-50 oranında artabilir. Kilolu (obez) hastalarda tedavi yaklaşımı daha da özen gerektirir. Obez hastalarda ilk seçenek Vücut Kitle İndeksinin 25 altına indirilmesidir. Takiben, basit yumurtlama ilaçları (klomifen sitrat) ile tedaviye başlanır. 3-4 ay tedavi ile sonuç alınamazsa, daha farklı yumurtlama ilaçları (gonadotropinler) kullanılır. PKOS’lu hastalar yumurtlama ilaçlarına çok aşırı yanıt (hiperstimülasyon) verirler. Bu nedenle çok dikkatli tedavi gerekir. İnfertilite tedavisi uzun sürebilir ve sabır gerektirir. Tedaviye metformin (Şeker metaboliz-ması tedavisi) eklenmesi konusu tartışmalıdır. Şekil-9’da bu konuda klasik olmuş, çok ağır PKOS’lu hastalarda dahi gebelik ve emzirmenin olabileceğini gösteren bir resim yer almaktadır.  Şekil: Magdalena Ventura eşi ve oğlu. Ağır bir PKOS olan hasta çocuk sahibi olabilmiş ve hatta emzirebilmektedir. Bu çift bir İspanyol dükünün hizmetkarlarıdır. Dükün Dikkatini çeken bu çiftin resmi ünlü ressam Jusepe de Ribera tarafından 1631 yılında yapılmıştır. Resim halen Madrit müzesinde bulunmaktadır. Son seçenek, tüp bebektir (İn vitro fertilizasyon). Ancak ne yazık ki son seçenek olan tüp bebek uygulamaları, ülkemizde bazen ilk seçenek olarak hastaya sunulabilmektedir. Bu son derece yanlış ve etik olmayan bir davranıştır. Yumurtlama tedavisi olarak cerrahi uygulamalar (wedge rezeksiyon, drilling) bazıları tarafından savunulsa da hastalığın doğasına aykırıdır. Sistemik bir patoloji sonucu gelişen PKOS olgularını lokal olarak overlere müdahale ederek tedavi etmek, hastalığın doğasına aykırıdır. Nitekim bu olgularda şikayetler bir müddet sonra geri dönmektedir. Mensubu olduğum, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğinde böyle bir uygulama yapılmadı, yapılmaz ve yapılmamaktadır. Ancak nadir görülen hipertekosiz olgularında tercih edile-bilir. PKOS’lu hastaların tedavisinde bir diğer önemli nokta, yumurtlamanın bazen çok gecikebile-ceğidir. Bazen de bunun tam aksine bu hastalar yumurtlatıcı tedavilere hayati riske dahi yol açabilecek çok aşırı yanıt (ovaryel hiperstimülasyon sendromu) verebilmektedir. Tedavim altında olan bir hastamda, tedavinin 30. günü, yumurta gelişimi olmadığından, teda-viyi sonlandırdık. Ancak hasta 20 gün sonra halen adet göremediğini ifade ettiğinden, yapılan gebelik testinde gebe olduğunu öğrendik. PKOS’lu hastalarda, yukardaki örnekte olduğu gibi, gebe olarak doktora başvuran bu hastalarda, son adet tarihine bakarak genellikle, bebeğinin gelişmediği söylenmektedir. Bu kadın-larda yumurtlama geç olabileceğinden, son adet tarihi kriter alındığında bebeğin beklenen-den küçük olması doğaldır. Herhangi bir anormallik söz konusu değildir. Bazı hekimlerin bu yanlış tutumu, hatta bebeğin alınmasını dahi önerilmesi aileyi gereksiz yere sıkıntıya sok-maktadır. |
|
1985 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |